top of page

El

O gün cezalıydım. Cıvıl cıvıl havada üçüncü kattan, parkta oynayanları seyrediyordum. Toz toprak dizler, çamurlu eski top. Evet, o topu hatırlıyorum. İki ağacın arasını kale bellemiş parkta, pek sık oynardık. Sonra mahalleye bir basket sahası yaptılar. Potanın direğinin yanına taş koyup, kale yapmaya başladı herkes. Çok üzülmüştüm. Toprakta oynuyorduk ne güzel. Gerçi büyümüş, sığamaz olmuştuk küçük toprak parka. O gün neden cezalı olduğumu hatırlamıyorum, muhtemelen yine dik başlılık etmişimdir bir konuda. Ekmek almaya bile göndermemişlerdi. O sırada mahallede bir kız vardı, onu gördüm balkondan,

Elinin elime değdiği an, çokça gördüğüm gözleri gözlerimin içerisine bakarken pek de bir farklıydı. Daha yedi yaşındaydım, bulaşık reklamlarından bildiğim bir şarkı, Habannera kafamda çalıp duruyordu. Nasıl çalmasındı?

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Çoktan makinalaştık

Ya da alternatif başlığıyla siktiğimin ofisi. Lisede Yalçınlarla bisiklet sürerdik ya bilirsiniz. Önden ya da sonrasında belki sosisli...

 
 
 
gripim dadaist olduğumdan az

bir şiir kırıldı kafamda sümüklü borcam, düz saçlarından akan iyileşemeyen grip kafalı saksı ahşaptan ya da peluştan. Geri nefes sümük...

 
 
 
sos

bu gece rüyamda gördüm seni soslu makarnanın sossuz yeri misali yalnızdın, dans ediyordun tabii beni saymıyorum bu gece rüyamda çok da...

 
 
 

Comments


© 2023, UMUT ŞEN 

bottom of page